Yine sensiz bir gün yine güneşimin önüne ay geçmiş. Üşüyor baharım, üşüyor kiraz ağacım. Canı çıkıyor çiçek bahçemin. Ağlıyor bulut, gri giyinmiş hüzün dağıtıyor fırtına bakışıma. Sinmiş toprak kokun gül yaprağıma. Kokun bir daha olmayacak diye ödü kopuyor ciğerlerimin.
Yine sensiz bir akşam. Yine acının yorgunluğu sinmiş aciz yüreğime. Bir gelsen de masaj yapsan kalbime, alsan yorgunluğunu yüreğimin. Okşasan kırık dökük hayallerimden. Kursak birlikte aşkın sofrasını. Tatsak mutluluk yemeğinden. Alsan beni buğulanmış pencerenin önünden, örtmeye gitsek hüzünlü zamanların üzerini. Son bulsa acının mevsimi.
Yine sensiz bir gece yine sensizliği yorgan yapıp örtüyorum üstüme. Usul usul kapanıyor göz kapaklarım. Kirpiklerim hafif bir döküntü içinde. Seni özlemekten canı çıksa da yalnızlığın, seni bana getirmek istemiyor vuslatın yolları. Şimdi yine milyonlarca rüyada seni yaşama vakti.
Yine yorgun bedenime çöken aşk uykusunda seni rüyalarda arama vakti. İyi geceler hasretim. Seni bulmak için rüyamda, bedenimi uyutup ruhumu uyandırmaya geldim.