“Pelin Çift ile Yeşilçam Sohbetleri”nin bu ayki konuğu Yeşilçam’ın ünlü oyuncusu Hülya Koçyiğit oldu. Söyleyişi Hülya Koçyiğit’in hayatını anlatan bir video ile başladı. Eğitimin, Ankara Devlet Konservatuarı’nın kendisine çok şey kattığını söyleyen Hülya Koçyiğit, sözlerine şöyle devam etti; “Rol icabı dans etmem gerekti, dans ettim… Piyano çalmam gerekti, piyano çaldım… Herşeyden önce kendi kendimi seslendirebilecek fonetik ve diksiyon dersleri aldım. Mesleğime başlarken belli bir birikimle başlamış oldum. Ancak, yüksek tahsilimi yapamadım. Üçüncü sınıfta babamı kaybettim. Çalışmam gerekti… ‘Susuz Yaz’ filmi benim için büyük bir başarıyla başladı.”
Hülya Koçyiğit; “Her insanın hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Benim için hayatımın dönüm noktası ‘Susuz Yaz’ ve babamı kaybettiğim zamandı” diyen ünlü oyuncu, “Ben, babam yaşıyorken de çok destek gördüm. Babamdan da, annemden de… Özellikle annemden çok destek gördüm. Çünkü annem kendisi sanatçı ruhlu bir insandı. Herhalde diyorum kendisine sormadım ama annem sanatçı olmak istiyordu. Çok güzel alaturka şarkı söylerdi. Babam mest olurdu. Sevgisini çok gösteren bir insandı babam, galiba annnem onu ikna etti. İçinde biriktirdiği şeyi bende görünce o ışığı benim yetişmem için beni destekledi” diye konuştu.
200’den fazla filmde oynayan Koçyiğit, hiç kötü kalpli bir rolde seyircinin karşısına çıkmadığını dile getirerek, “Başlangıçta seyircinin üzerinde bıraktığım etkiler doğrultusunda o tür roller bana teklif edildi. Ben biraz işimi, çevremi öğrenmeye başlayınca bir yandan da büyüyorum. Çünkü o zaman benim seçme hakkım, taleplerim başladı. Benim taleplerim arasında da kötülük yapan, içinde kötülük biriktirmiş, intikam barındırmış insanları canlandırmayı istemedim, istemem de! Bugün bakıyorum televizyon dizilerinde benim yaşıtlarım kadın karakterelerin hepsi kötü, hepsi cadı… Çok üzülüyorum gereçekten. İyi ki diyorum, ben böyle bir ortamda yokum.”
Televizyonda kendi filmine denk geldiği zaman Hülya Koçyiğit, bakın neler hissettiğini nasıl ifade ediyor, “Önce yabancılaşıyorum, ben değilmişim gibi çok uzaktan seyrediyorum. Çünkü oradaki hikayeyi çözmeye çalışıyorum. Oradaki hikayeyi yansıtabilmiş miyim? Teknik bakıyorum daha çok. İçimden bir acıma duygusu geliyor. O kadar zor şartlarda çalıştık ki, o kadar yoksunduk ki herşeyden burnumun direği sızlıyor.”
Kendi yıllarının insanları ve bu dönemdeki insanları karşılaştırırken Koçyiğit şunları söylüyor, “Bugün Türkiye’de herşey var. Var olana ulaşmak için de bir çaba var. ‘Daha çok çalışayım, daha çok kazanayım’ diyor insan… Bunun sonucunda da insanlar yaşamdan, insanlardan uzaklaşmaya başlıyor. O yıllarlarda saflık vardı, paylaşım, mahalle yaşamı vardı. İnsanlar birbirlerine çok kolay ulaşıyorlardı ve yardımlaşıyorlardı. Bugün sevgiyi göstermekten yoksun insanlarımız. Bugünün şartları çok daha zor, çok daha ağır.”
Söyleşinin son dakikalarına yetişen Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, söyleyişin sonunda Hülya Koçyiğite sultan bir bebek hediye etti.