Gençlerin sesi bu radyoda hayat buluyor

Gençlerin sesi bu radyoda hayat buluyor
Yayınlama: 02.02.2018
Düzenleme: 02.02.2018 11:32
3
A+
A-

Üsküdar’ın Boğazın Sesi Radyosu Sorumlusu, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Seval Ayran, yayın hayatına başlayan ve büyük dinleyici kitlesine ulaşan radyoya dair merak edilen soruları Üsküdar Gazetesi için cevapladı.

Üsküdarlı gençlerin fikri, hayali ve girişimi ile kurulan Boğazın Sesi Radyosu daha şimdiden büyük kitlelere ulaşmayı başardı. Kesintisiz 24 saat yayın yapan Boğazın Sesi Radyosu’nun sorumlusu Seval Ayran, muhabirimiz Derya Erhan‘ın sorularını cevaplandırdı.

Radyoculuk nasıl bir dünya?

Öncelikle çok keyifli bir dünya. Özgür olduğunuz bir dünya diğer mecralara kıyasla… Çok rahat kendinizi ifade edebildiğiniz bir dünya… Çok rahatlıkla fikir üretebileceğiniz bir mecra. Ama altını çizerek söylüyorum ki çok keyifli ve özgür olduğunuz bir dünya.

Gelişen teknolojiyle radyonun etkisinin azaldığını düşünüyor musunuz?

Televizyonu arabanızla giderken izleyemezsiniz. Telefonlarınıza program indirerek birçok müziği dinleyebiliyorsunuz. Hani bu açıdan bir eksi durum oldu ama radyoculuk tamamen bitecek diyemeyiz. Radyonun tutkunları var. Etkisi azalacak ama tamamen bitmeyecek.

Nasıl bir ön hazırlık yapıyorsunuz programlara?

Bizim canlı olan programlarımız, banttan verdiğimiz programlarımız da var. Eğer programı banttan veriyorsak, konuklu programsa konuğumuzu belirliyoruz. Konumuzun ne olacağını belirliyoruz. Konuklarımızı davet ediyoruz. Burada sunucu arkadaşla kayda alıyoruz. Daha sonra onun montajını yaparak yayına veriyoruz. Canlı programsa  yine konumuzu belirliyoruz, sunucu arkadaş kendisi mi yayın yapacak, yoksa konuk mu çağıracak bunu belirliyoruz.

Boğazın Sesinde yer alan programlar nelerdir?

Radyomuzda her telden program var. Edebiyat ağırlıklı programlarımız var ve onlar çok seviliyor. Gençlerimiz aslında edebiyatı çok seviyormuş ben bunu anladım bu işe başladıktan sonra, görüldüğü gibi değilmiş. Her hafta farklı edebiyatçı, şair ve yazar ağırlıyoruz. “Berceste Sohbetler” diye bir programımız var ve genç bir arkadaşımız sunuyor. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde eğitim görüyor kendisi ama edebiyat onun tutkusu olmuş. Buraya geliyor bize hikayeler anlatıyor. “Kara Baykuşlar” diye bir programımız var. İletişim Fakültesi’nden iki arkadaşımız, mantıklı bir şekilde saçmaladıkları, geyik yaptıkları bir komedi programı…

Boğazın Sesi’ni bir radyo olarak nasıl tanımlarsınız?

Tamamen gençlerin radyosu. Bir araya gelerek Üsküdarlı gençlerin sesi olalım dedik. Radyomuzu kurduk. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de bize desteklerini hiç esirgemedi. Bize yer tahsis ettiler. Kendisi haftanın bir günü radyomuza gelerek “Başkana Sor” adlı bir programımız var. Vatandaşlardan gelen soruları başkanımız canlı yayında cevaplıyor. Boğazın Sesi’ni bir okul gibi düşünebiliriz. Neden okul diyorum? Çünkü buraya genelde üniversite öğrencileri geliyor. Burada hata da yapabilir, yanlış da konuşabilir. Kimse ona “Sen neden böyle yaptın?” demiyor. O arkadaşımız burada kendini geliştiriyor. Bu işi zaten seviyor. Burada kendini geliştirsin, programlarını yapsın bu işi öğrensin.

Programa katılan programcılar programdan ayrılırken nasıl bir hisle ayrılıyorlar Boğazın Sesi Radyosu’ndan..?

Öncelikle, özgüvenleri artmış bir şekilde ayrılıyorlar. İlk geldiklerinde 10 defa “İyi akşamlar” diyen arkadaşlarımızı gördüm. Ama daha sonraları 2’nci 3’üncü gelmelerinde ellerinde kalem kağıt olmadan, konuklarını çağırarak programlarını yaptıklarını da gördüm. Çok mutlu ve çok keyif almış bir şekilde  ayrılıyorlar. Proje aşamasında olan programlarımız var. “Dünyanın Sesi” adlı bir program düşünüyoruz. Mihmandar Uluslararası  Öğrenci Derneği’yle yürüttüğümüz bir program. Yabancı uyruklu öğrencilerimiz gelecek kendi ülkelerini anlatacaklar, Üsküdar çocuk üniversitesinden iki çocuk öğrencimiz var tatilleri bitince başlayacaklar. Üniversitelerin
kulüp başkanlarıyla yapacağımız bir programımız olacak. Boğazın Sesi Radyosu sadece Üsküdarlıların değil, radyoculuğa gönül vermiş bir fırsat olsa da, radyoculuk deneyimi yaşayabilsem diyen herkesi bekliyor.