Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İstanbul Valiliği tarafından Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kadın Kooperatifleri İstanbul Buluşması Programı’na katıldı.
Burada konuşan Erdoğan, elinin emeğini, gözünün nurunu hayata katan kadınlarla yan yana olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Erdoğan, dünyanın bir uyanış ve dönüşüm sürecinden geçtiğini, böyle bir dönemde, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların güçlendirilmesinin de bu uyanışın lokomotifi olduğunu anlattı.
21. yüzyılın, kadınların ekonominin ve kalkınmanın yön veren aktörleri olmaya başladığı bir dönüşüm sürecine sahne olduğunu belirten Erdoğan, kadınların artık yalnızca çalışan değil, girişimci olarak da karşılarına çıktığını ifade etti.
İş dünyasında ve siyasette, kadınların karar mekanizmalarında görüldüğünü, bunun tüm çevreye sirayet eden olumlu etkilerinin tecrübe edildiğini aktaran Erdoğan, kadınları girişimci olmaya cesaretlendirmenin ve imkan sağlamanın, kalkınma yarışında ışık hızıyla yol almak olduğunu söyledi.
“Çağımızda güçlü bir ülkenin üç bileşeni vardır; güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kadınların güçlendirilmesinde, kooperatiflerimizin son derece önemli bir rolü var. Kadınlar, kooperatifler aracılığıyla ekonomik güçlerini bir araya getiriyorlar. Kendi istihdamlarını oluşturabiliyorlar. Ürünlerine, hak ettiği değeri alabildikleri pazarlar oluşturabiliyorlar. Kooperatifleşme yoluyla, gelir düzeylerini ve yaşam kalitelerini yükseltebiliyorlar. Ailelerinin refahını artırabiliyorlar. Ayrıca, bilgi ve becerilerini geliştirip, birçok eğitim fırsatına da erişebiliyorlar. Son tahlilde, tüm bunlar, kadınların kendine daha çok güvenmesine neden oluyor. Özgüveni olan, bilinçli annelerin evlatları da daha farklı oluyor. Çünkü anneler çocukları için bir okuldur. Her davranışımız onlar için bir derstir. Kadınlar, ne kadar donanımlı, bilinçli olursa, onların okulundan yetişen çocuklar da, o derece iyi bir insanlık karnesine sahip olurlar.”
“KOOPERATİFLER YALNIZCA TİCARİ BAŞARILARIN DEĞİL, DAYANIŞMANIN DA MERKEZLERİDİR”
Emek verilen kooperatiflerin çok önemli bir özelliği daha olduğuna işaret eden Erdoğan, kooperatiflerin, yöresel ürünlerden el sanatlarına kadar kaybolmaya yüz tutan birçok değerin korunduğu yerler olduklarını, el emeğinin kooperatifler aracılığıyla can bulduğunu belirtti.
Emine Erdoğan, kooperatifler aracılığıyla nice orijinal fikrin hayata geçtiğini, fikirlerin ihracata uzanan başarı hikayelerine şahit olunduğunu aktararak, “Tabii, kooperatifler yalnızca ticari başarıların değil, dayanışmanın da merkezleridir. Mesela, engelli bireylerin ve ailelerinin, kooperatifler aracılığıyla desteklendiği, farkındalık yaratan sosyal kooperatiflerimiz de var. Ne mutlu ki, bugün 687 kadın kooperatifimiz bulunuyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız koordinasyonunda, Ticaret Bakanlığımızın, Tarım ve Orman Bakanlığımızın iş birliğinde her geçen gün bu sayı daha da artıyor. Bu sayının daha da çoğalmasını ve kadınlarımızın hayallerine açılan birer kapı olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Kadınların güçlendirilmesinin halihazırda tüm dünyanın merceğinde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat bizim güçlü kadınlarımız, yeni bir olgu değildir. Anadolu demek, kadın emeği demektir. Tarihimize baktığımızda, Anadolu kadınının sosyal ve ekonomik hayatın merkezinde olduğunu görüyoruz. Günümüzde çağdaş bir toplum olabilmenin kriterlerinden biri, örgütlenmektir. Oysa, tarih sayfalarımızdan anlıyoruz ki, bunun en muhteşem örneği, yüzyıllar öncesinde Anadolu kadını tarafından gerçekleştirilmiştir. Bacıyan-ı Rum, yani Anadolu Kadınlar Birliği, kadınların toplumdaki öncü rolünün bir delilidir. Bu kadınlar, zanaat icra etmenin yanında, vatan müdafaası gibi son derece önemli sorumlulukları omuzlamışlardır. Topluma rol model oldukları gibi, dayanışma kültürünün en rafine örneklerini bize miras bırakmışlardır. Toplumun sorunlarına eğilmişler, yetimlerden, yaşlılara kadar tüm kırılgan grupların hamisi olmuşlardır. Bu ruhu, bugün bu salondaki kadınlarda gördüğümü ifade etmek istiyorum. Çağlar öncesinde böyle yüksek bir sosyal konuma haiz olduğunu bildiğimiz kadınlarımız, medeniyetimizin aynasıdır.”
Kaynak: Anadolu Ajansı