Av. İrfan Karacan: Halk, yeniden CHP diyecek

Av. İrfan Karacan: Halk, yeniden CHP diyecek
Yayınlama: 16.08.2013
Düzenleme: 07.02.2017 11:21
0
A+
A-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da ikamet ettiği ilçede halkın CHP’yi iktidar yapacağını söyleyen CHP Üsküdar Belediye Başkan Aday Adayı Av. İrfan Karacan’dan, gazetemize özel açıklamalar…

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Üsküdar Belediye Başkan Aday Adayı Av. İrfan Karacan, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. En büyük hayalinin, Başbakan Erdoğan’ın da ikamet ettiği Üsküdar’ı CHP’nin yönetmesi olduğunu söyleyen Karacan, “Sayın Başbakan’ın ikamet ettiği bir yerin bizim yönetiyor olmamız, Türkiye’de çok büyük değişimin habercisi olacaktır” dedi.
Öncelikle neden Üsküdar’dan aday oldunuz?
Üniversiteyi Üsküdar’da Marmara Hukuk Fakültesi’nde okudum. Yaklaşık 24 yıldır Üsküdar’da yaşıyorum. Üsküdar’ı çok seviyorum. Ben Malatyalıyım ama, hayatımın büyük bölümü Üsküdar’da geçti.

AV. KARACAN’IN PROJELERİ
Aday adaylığınızı açıkladınız. Peki, aday olduğunuzda ne gibi çalışmalar yapacaksınız?
Üsküdar, 1989-1994 yılları arasında sosyal-demokrat bir anlayış tarafından yönetildi. Ondan bugüne kadar maalesef sosyal-demokrat belediyeciliği Üsküdar halkına sunamadık. Biz geldiğimizde Üsküdar’a bir dönüşüm, bir gelişim kazandırmak istiyoruz. Üsküdar’ımız gerçekten İstanbul’un incisi, bunun farkındayız. İlk geldiğimizde toplumun sosyal hayatıyla ilgili dönüşümü sağlayacağız. Onlardan en önemlisi, kaliteli yaşam merkezleri kuracağımız halkımıza. Bu kaliteli yaşam merkezlerimiz tüm mahallelerde bulunacak ve halkımız bu kaliteli yaşam merkezlerimizden faydalanabilecek. Bunların içerisinde egzersiz merkezi, aile danışmanlık merkezi, beslenme uzmanlığı, veteriner ünitesi, genel hukuk danışmanlığı, psikolog ünitesi, misafir evleri olacak. Bunları biraz daha açarsak, örneğin, aile danışmanlığı merkezimizde, bizim esas burada amacımız, toplumda gerçekten yüksek oranda boşanma olaylarıyla karşı karşıyayız. Bu bizleri çok üzüyor. Bunun için aile danışmanlığı merkezlerimiz, boşanmaya nabzet ailenin bunun önüne geçebilmek için gerekli çalışmaları yürütecek. Beslenme uzmanlığımızla da, toplumumuzdaki yaygınlaşmaya başlayan obizetinin önüne geçecek. Daha sonra, psikolog yardım ünitesi gerçekten çağımızda anne, baba  çocuklar arasında müthiş bir iletişimsizlik var. Bunun da, çok ciddi aile sorunlarına vardığını görüyoruz. Biz bunu bu merkezlerde bulunduracağımız uzmanlarla verebiliriz. Genel hukuk danışmanlığı ile ilgili bölümümüzde, insanlar çok küçük sorular için avukatlara çok büyük ödemeler yapıyor. En azından bu soruları kendi içerisinde çözecek bir Genel Hukuk Danışmanlığı uzmanımızla bunu sağlayabileceğimize inanıyoruz. Misafir Evi’ni de çok önemsiyoruz. Çünkü, burada yaşlı insanlarımız evlerimizde yaşıyorlar. Ama, sinemaya, tiyatroya gidemiyorlar. Köyden gelen anne-babamız İstanbul’da iletişim sorunları yaşıyor. İşte bu Misafir Evi’ne bırakarak, başka şehirden gelen insanlar tanışıp, kaynaşmalarını sağlayacağız. En önem verdiğimiz şey de, hormonsuz sağlıklı beslenme projemiz. Burada amaçladığımız ve bu projeyi uygulamaktaki nedenini şöyle açıklayabilirim; İnsanlarımız artık hormonlu yiyeceklerden dolayı kanser olmaya başladılar. Biz, tam çiftçiyle gidip, belediyemizle anlaşacağız. Adana’da karpuzcuyla, Çanakkale’de domatesciyle, Antalya’da narenciyle anlaşacaklar. Bizim Ziraat Mühendislerimizin kontrolünde ürün yetiştirecekler. Daha sonra bizim Tır’larımızla gelecekler. Biz bu ürünleri Hal’lere çok uygun fiyatla satacağız. Yaşlı insanlarımızın evine kadar bu hizmeti götüreceğiz. Diğer bir projemiz de, mahallede kuracağımız kreşler. Bu kreşlerde sadece maliyeti oranında kreş bedeli alarak (100-150 TL gibi) rakamlarda halkımaz bu hizmeti sunmak istiyoruz. Bir diğer projemiz de, Mahalle Bilgi Bankası. İnsanlarımız kalp krizi, şeker hastalığı nedeniyle çok ani ölümlerle karşı karşıya kalıyorlar. Apartmanımızda yaşayan doktoru bilirsek, o doktora rahatlıkla ulaşıp, bel ki o kalp kriziyle ölen annemizi-babamızı kaybetmemiş olacağız. Bizim Mahalle Bilgi Bankası’yla, hangi apartmanda kim oturuyor, avukat nerede, doktor, hemşire kaç numarada oturuyor diye, Bilgi Bankası’na doldurarak bu sorunu çözeceğimize inanıyorum. Bir de, Mahalle Outletleri olacak. İnsanlarımız kullanmadığı elbiseyi buraya götürecek. Biz de onları yıkayacağız, kurutacağız, ütüleyeceğiz daha sonra da oraya asayacağız. Yoksul insanlar gelip ihtiyaçlarını oradan giderecek. Bir diğer projemiz de, buna çok önem veriyorum; yaşlı insanlarımız kahvehane köşelerinde hayatlarını kaybediyor. Oysa, bunların bir çok çok şeyi hak ettiğini düşünüyorum. Bunları mahallesinden otobüslerle alıp, Fethipaşa Korusu’na, Çamlıca’ya götüreceğiz. Kahvaltısını, öğle yemeğini vereceğiz. Akşam da, evlerine teslim edeceğiz.

OKUYAN İNSANA İHTİYAÇ VAR
Mahalle Eğitim Konferansları yapmayı da düşünüyoruz. Şimdi bunun kötü örneklerini sergiliyorlar. Bir çok eksiklikleri var.  Burada biz esas mahalle konferanslarıyla insanların özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı önlem almalarını sağlayacağız. Çünkü bazı hastalıkların nedenlerini önleme aslında bizim elimizde. Oysa ki, önleyici tedbir olarak bu konferansları her mahallemize taşıyacağız. İnsanların eğlence yaşamına ilişkin projem de var. Üsküdar, uzun sahiliyle, çok eski bir yığın tarihi, medeniyeti barındırmış bir yer. Burada, isteyen Şemsipaşa’da halk müziği dinlesin, ötekisi Kuzguncuk parkında horon tepsin. Yani, yaz boyunca insanlar bu alanlardan faydalanmasına ilişkin katkı sağlamak istiyoruz. Son olarak da Kitap Okuma Parkları (KOM). Bunu gerçekten çok önemsiyorum. Çünkü, artık okuyan insana ihtiyacımız var. Okuma alanları daraldı. İnsanlar kütüphaneden, kapalı ortamlarda okumaktan artık sıkıldı. Öyleyse, sadece kitap okumak isteyen insanlar için parklar düzenleyeceğiz. Buraya uygun ağaçlar getireceğiz ve buna özgü de kuşları oraya bırakacağız. Bu projeleri inşallah iktidara geldiğimizde, bel ki de daha fazlasını gerçekleştireceğiz.
Sizce, Üsküdar’ın yönetim olarak eksiklikleri nelerdir?
Az önce anlattığım projeler aslında bu eksikliklerin nelerden kaynaklandığını anlatıyor. Tabi ki gelen bütün belediye başkanları Üsküdar için bir taş koyuyorlar. Ancak, biz diyoruz ki ‘biz daha iyisini yapabiliriz.’ Burada en temel sorun Üsküdar’ın bir köy haline dönüşmesi. Üsküdar gittikçe sıkışan, daha önce Üsküdar’ın bir köyü olan Ümraniye’nin çok çok gerisinde kalan bir ilçe haline dönüştü. Biz yeniden uzun bir sahil kıyısına sahip Üsküdar’ı yeniden bir kent kültürüyle tanıştıracağız.
CHP, 1989-1994’ten bu yana Üsküdar’da seçimleri kazanamıyor. Bunun nedeleri nedir sizce?
Elbette, biz suçu aslında kendimizde aramamız lazım. 1989’da bazı belediyecilik uygulamalarımızla çok iyi örnekler verirken, bazı uygulamalarımızla da kötü örnekler verdik maalesef.  Toplumla daha iyi diyalog kurabilirdik. Bu konuda eksikliklerimiz olabilir. Şimdi bunları aşarak, toplumumuzla tekrar kucaklaşacağız, toplumumuz da bizim bu çabamızı görecektir ve bizi destekleyecektir. Buna inanıyorum ve hiç kuşkum yok.

HALK CHP’Yİ İKTİDAR YAPACAK
Biliyorsunuz ki, Üsküdar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da ikamet ettiği bir ilçe. Sizce belediye başkanlığının CHP’ye geçmesi nasıl bir gündem oluşturur?
Bu soru gerçekten müthiş bir soru. Aslında, ben de bunun hayaliyle yaşıyorum. En büyük hayalim de budur…  Sayın Başbakanı’ın ikamet ettiği bir yerin bizim yönetiyor olmamız, Türkiye’de çok büyük değişimin habercisi olacaktır. Yani, Üsküdar’ı CHP’nin alması (ki ben buna kesin olarak bakıyorum) Türkiye’nin gündemine oturacağını düşünüyorum. Toplumda çok büyük heyecan yaratacağını, örgütümüzde çok anlamlı sonuçlar doğuracağına inanıyorum. İnşallah 31 Mart 2014’te Üsküdar, köklü değişimin habercisi olarak yeniden CHP’nin olacaktır.

HALK YENİ YÜZLER İSTİYOR
Hangi mahallelerde oyunuzu artırmayı düşünüyorsunuz?
Ben inanıyorum ki, CHP en az oy aldığı mahallelerden oylarını katlayarak zaferle çıkacaktır. O insanlar, sosyal-demokrat belediyeciliğin daha önceden ne olduğunu biliyorlar. Bunun daha iyisini sergileyeceğimize artık inanıyorlar. Toplum artık yeni yüzler, yeni insanlar görmek istiyor. Bunu da inşallah 31 Mart’da görecekler.
Son yerel seçimlerde Ak Parti 113 bin, CHP 87 bin oy aldı. Aradaki farkı kapatmak için seçmeni nasıl etkilemeyi düşünüyorsunuz?
Aslında Ak Parti ile aramızda makas farkı yoktur. Biz, şunu başaracağımıza inanıyoruz; Ak Parti’ye oy veren yurttaşlarımızın da artık değişim istediğini, sadece kendisine hizmet eden bir başkanlar istediğini; genç, dinamik, kararlı, cana yakın, kendisine tepeden bakmayan insanlara ihtiyaç duyduğunu düşünüyoruz. Seçmenimiz bunu görecektir.

Röportaj: Erol SONER

Fotoğraflar: Oğuzhan KAPLAN

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.